TWİT-ÜL HAVADİS- Sosyal Medya çıktı çıkalı karşılaştığımız her 10 profilden 6'sı journalist, 11'i aktivist, 25'i de photographer... Haa tabi bir de "sosyal medya uzmanları" var... Hepsine tek tek değinmenin imkanı yok ama ben bugün sizler için bir "photographer"ı konuk ediyorum Twit-ül Havadis'te...
O çektiği fotoğraflarla sadece sosyal medyada değil internet medyasında da dikkatleri üzerine çekiyor. Son yaptığı Diyarbakır çekimleri ise medyada hep "olaylarla" gündeme gelen bir şehrin bambaşka bir yüzünü gösteriyor bize. Bir fotoğrafçının gözünden Diyarbakır'ı konuştuk Ayşe Gül Ayanoğlu ile... Ama tabi öncesinde bu fotoğrafçılık serüvenin wisconsin seo e ve sosyal medyada "photogragher" olmaya değinmeden geçmedik. İşte sizler için Ayşe Gül Ayanoğlu namı diğer @thelondonergirl ile yaptığım keyifi söyleşi ve muhteşem Diyarbakır fotoğrafları. Onu diğerler "photographer"lardan ayıran ne diye soruyorsanız Diyarbakır fotoğraflarına mutlaka derim...
DİYARBAKIR FOTOĞRAFLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!
Twitter da elini sallasan photographera çarpıyorsun? Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
İnsanlar maddi durumlarına göre en iyi fotoğraf makinelerini alıp istedikleri yere gidip fotoğraf çekebilir ama önemli olan bence o fotoğrafı çekecek gözdür, yani vizörün arkasından bakan göz. İster iyi bir makine olsun ister kötü kişide fotoğraf gözü olmassa insanlara aktaracağı sadece bir fotoğraftır. Halbuki çektiğimiz fotoğrafla bir çok duyguyu insanlara aktarabiliriz. Bunu bize verilmiş bir fırsat olarak görüyorum ben. Twitter'daki fotoğrafçılara veya fotoğrafçı olmak isteyenlere birşey demiyorum. İnsanlar hobi olarak denemek isteyebilir veya bir hobi gibi başlayarak kendilerini ilerletebilirler. Ama bu bir gönül işidir. Gönlünü ve vaktini verme ve çok sevme işidir. Bir şei ancak çok sevdiğinizde onu en iyi yaparsınız.
Fotoğrafçılık merakı nereden geldi?
İlk hatırladığım 15 yaşlarında abimin bana evdeki fotoğraf makinesini hediye ettiğiydi. Böylelikle fotoğraf çekmeye başladım. Ama o zamanlar dijital fotoğraf makineleri yoktu , filmdi, banyosuydu derken çok pahalıya mal oluyordu bu yüzden ben de fotoğraf işini rafa kaldırmıştım. Yıllar sonra dijital makineler çıktığında ilk makinem bir gazetenin kuponla verdiği fotoğraf makinesi oldu.Elime geçer geçmez fotoğraf çekmeye başladığımı ve babamın da ‘kızım çok çekme içindeki filmi bitireceksin’ dediğini gülümseyerek hatırlarım.
İngiltere’ye onunla gittim ama yetersizliği nedeniyle orada yeni ve daha gelişmiş bir kompakt makine aldım ve bir çok fotoğraf çektim. Türkiye’ye dönünce artık ilgim o kadar artmıştı ki bir DSLR makine aldım ve çekmeye başladım. Kısa sürede bilgim ve araştırmalarımla kendimi ilerleterek bellli bir seviyeye geldim sitelerde fotoğraflarımı yayınlamaya başladım. Özellikle netfotoğraf sitesinde ‘’iyi bir fotoğraf gözümün’’ olduğunu söylediklerinde doğru yolda olduğumu anladım. Fotoğraf çekmek sadece eline makina alıp gördüklerini aktarmak değil. Bu çok başka birşey. İnsana çok şey öğretiyor. Tabii öğrenmesini bilene..
Kategori : GÜNCEL